Tuna kıyısında bir gün...

 
Tuna kıyısında bir gün... Tuna kıyısında bir gün...

Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Regensburg’da. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Biraz ileride büyükçe bir alan. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Her şey tablo gibi. Sislerin ardında güneş. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. . Ludwig’in kalıtı. 18. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Büyük bir Yunan tapınağı. Sağ, sol eski yapı. ",. . . Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Tepede bir tapınak. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Yamaçlarda üzüm bağları. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Hepsi de küçük ve sevimli. Kendine vadiler açıyor. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Heybetli ve gururlu duruyor. Orada bir heykel. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Çevresine hiç uymayan bir yapı. . Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor.

Tuna kıyısında bir gün...

Kendine vadiler açıyor. Hepsi de küçük ve sevimli. Regensburg’da. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Biraz ileride büyükçe bir alan. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Büyük bir Yunan tapınağı. Orada bir heykel. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Heybetli ve gururlu duruyor. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Sislerin ardından güneş çıkıyor. ",. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. 18. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Ludwig’in kalıtı. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. . Yamaçlarda üzüm bağları. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. . O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Sislerin ardında güneş. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Her şey tablo gibi. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Sağ, sol eski yapı. Tepede bir tapınak. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. . İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Uzaklardan bir köprü görünüyor. . Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi.